Adalet
İstanbul’un fethinden sonra Hazreti Fatih bütün mahkumları serbest bırakmıştı. Fakat bu mahkumların içinden iki papaz zindandan çıkmak istemediklerini söyleyerek dışarı çıkmadılar. Papazlar Bizans imparatorunun halka yaptığı zülüm ve işkence karşısında ona adalet tavsiye ettikleri için hapse atılmışlardı. Onlar da bir daha hapisten çıkmamaya yemin etmişlerdi. Okumaya devam et Adalet
İbrahim Amca’nın Hikayesi
Bu yaşanmış gerçek bir hikâye.
Mısırlı bir dava adamı olan Doktor Saffet Hicazi olayın kahramanından bizzat dinlemiş.
İbrahim Amca bir Türk. Fransa’da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkanı var, daha doğrusu küçük bir marketi.. Okumaya devam et İbrahim Amca’nın Hikayesi
Adını Hatice Koydum
…Sabahın ilk ışıkları ile etraf aydınlık ama hava ayaz soğuk ve sisli, camlar buğulu Hatice ve tüm ailesi köyü bırakmışlar İstanbul yolunu tutmuşlar, ekmek parası deyip düşmüşler yollara…
Okumaya devam et Adını Hatice Koydum
Sabırlı Salih (Hikâye)
….Sokaklarda bir çığlık yükseliyordu yağan yağmura galebe çalarcasına, mahalle aralarında sert sert bağıran bir ses vardı.
Sabreden Aşıklar’ın Hikâyesi
Ali yirmi beş yaşında dindar bir gençti. O gün, yıllardır uzaktan uzağa sevdiği kızı istemeye gideceklerdi. Heyecandan yerinde duramıyordu. İsteyecekleri bu kız, günaha bulaşmamış, edebine duruşuna hayran olunan, mahallede ki herkesin dilindeydi, tabi Ali de öyle.
Okumaya devam et Sabreden Aşıklar
Âşkın “A” Hali
Her zaman ki gibi sevinçliyim yine kız istemeye gidiyoruz hava soğuk ve sisli. Ama soğuk umurumda değil heyecanlıyım, hayallerime kavuşmaya bir adım kalmış
Okumaya devam et Aşkın “A” Hali
Günümüzde Yusuf Olmak
Yusuf yarı dindar yarı çağdaş yetişmişti. Namaz kılmayı, Kur’an-ı Kerim okumayı da bilirdi, henüz on dört yaşında iken sevgilide edinirdi. Tam istenildiği gibiydi, ortamına göre Müslüman ortamına göre çağdaştı.
Sevdiğim Adamın Günlüğünden…
İnsanları Allah(celle celalühü) yoluna sevk eden âmiller, elbette pek çoktur. Çeşitli ve derecelidir. Fakat hepsi bir kökte birleşen ağaç dalları gibidir. Kimini ölüm düşündürür; kimini bu boş dünya bir süre sonra ıssızlığa sürükler; kimini yaptığı fuzulî işler ortada bırakır; kimini kapıldığı dünyevî âşk, ilâhî âşka taşır; kimini de hızlıca geçip giden zaman bir boşluğa atıverir.
Emanet Cüzdan
Furkan, ismi gibi anlam yüklü bir genç. Onun devrin gençliğinden farkı, Müslümanlığı cüzdanında bulunan kimliğinde bir satır olarak değil; kalbinde taşıdığı Allah âşkı ile İslam’ı kabullenip, şehadetini imanı ile yaşamasındandı. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı İslam’a göre tartan salih bir insandı.
Emanet Cüzdan
Furkan, ismi gibi anlam yüklü bir genç. Onun devrin gençliğinden farkı, Müslümanlığı cüzdanında bulunan kimliğinde bir satır olarak değil; kalbinde taşıdığı Allah âşkı ile İslam’ı kabullenip, şehadetini imanı ile yaşamasındandı. İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı İslam’a göre tartan salih bir insandı.
