Kadınlar Kullanılıyor
Herkes kendi içinde bir fatihtir, hoş…
Böyle başlıyor gençte ilk hayatiyet…
Bir de zamane gencine bakın, fatih olmak nerde, o nerde?
O fatih değil şehvetin fethettiği ve nefsaniyetin esir ettiği köle…
Necip Fazıl Kısakürek
Günümüzde kadın hem metadır hem metalandırılmıştır.
Yani düşünce şudur başkaları tarafından kullanılması kolay bir insan yaşam formudur.
Eskiden köle diye kullanılmıştı şimdilerde modernlik ve çağdaşlık altında kullanılıyor.
Eskiden kullanıldıklarını bilirlerdi ama artık beyinleri yıkadılar bunu erkek kadın normal olarak görmeye başladı bunun adının başlı başına modern kölelik olduğunu unuttular.
Kadınlar güzellik adı altında; makyajlar, modalar, süslü kıyafetler giyerek açıklığa cazip olarak bakıyorlar, açık gezen kadınların çoğunluğunda bu saydıklarımı bilhassa görebilirsiniz, bu kadınlar kimin için açık gezdiğinin, ne için gezdiğinin farkında bile değillerdir.
Kadınlar İslam’da baş tacı iken modern dedikleri çağdaş toplumlarda şehvet malzemesi olarak kullanılıyor. Araba fuarında, sakız reklamında, dondurma reklamında, banka reklamında bile kadınları kullanıyorlar. Bu kadınları kullanırken süsleyip allayıp pullayıp af buyurun tüm şehvetli konuşmaları ortaya çıkarıp sizlere reklam diye servis ediyorlar. Kadının cazibesini kullanarak reklama dikkat çekmek istiyorlar. Dondurma yerken, çikolata yerken kimsenin şehvetli yediğini görmedim ama reklamlarda bunu gösteriyorlar. Acaba diyorum kendi kendime, kadınlar hiç mi farkında değiller kullanıldıklarının?
Kadınlar her konuda titizdir özellikle ev işleri konusunda yemek konusunda, ambalajı bozulmuş yiyecekleri almazlar, kapağı açık konserveyi, ağzı açık bırakılmış yiyecekleri kullanmazlar çünkü kokacağını, sineklerin böceklerin üşüşeceğini bilirler.
Tesettürü bu yemeklerin ambalajı gibi düşünün, yani kadını şehvetli gözlerden, pis bakışlardan, nefsani arzulardan korur ve muhafaza eder. Soyulmuş bir portakalı manavdan kimsecikler almaz üzerine sinek konmuş toz bulaşmıştır diye. Tesettür kadın için bir zorunluluk değil yaratılış gereği güzel yaratılan kadını çevresine karşı koruyup kollama ambalajı ve kalkanıdır. Açık gezmek erkeklerin göz zevklerine kölelik yapmaktan başka bir şey değildir.
Erkekler acımadan soyarlar güzellik diye bir bayanı, çok yakışmış çok güzelsin güzelliğini saklama gibi cümlelerle kandırmaya çalışırlar sizleri, bunu iltifat zannedersiniz ama bu iltifat değil, senin görselliğin ile nefsini hoş tutmaya çalışmaktır sadece. Müslüman bir erkek eşini başkalarının bakışlarına sunuyorsa ailesini kızını başka gözlerden kıskanmıyor tesettür ayetini anlatmıyorsa vay gelecek neslimizin haline o zaman.
Modernlik ve Çağdaşlık kavramını açılmak olarak algılayan kişiler hala var maalesef. Müslüman ilimde bilimde yeniliklere gelişmelere açık olmalıdır ama Kuranı kerim yasalarına yasaklarına, hadisteki kurallara uymak zorundadır. Yani İslam’ın dışına çıkamaz modernlik çağdaşlık olgusu altında erkeklerle bir arada bulunamaz, el sıkışamaz bu modernlik değil bu kadını iliklerine kadar kullanmak ondan yararlanmak olur.
Geçmişe dönüp baktığınız zaman tesettüre en çok karşı çıkan kişiler şereften yoksun erkekler olmuştur. Peki erkekler neden tesettüre karşı çıkar! Sorsanız hepsine, Müslümanız derler değil mi?
Erkekler istediği gibi giyinirken kadınlarla bu kadar uğraşmalarına ne demeli!
Müslüman kadınlar, erkeği şunu bunu bıraksınlar Kuran’a tabi olsunlar hadislerle benliklerini yüceltsinler. Çevreye bakarak din yaşanılmaz din Kuran ve sünnettir.
Erkekler göz kapaklarının tesettürüne sahip çıkamadıkları için bugün sokaklarda kızı ablası karısı açık geziyor. En büyük en fazla günah biz erkeklerin, İslam’ı anlatma, evi geçindirme yükümlülüğü önce babaya aittir. Yani bunları yapmazsak birer günahkâr oluruz.
Birde dışarıda kızlara bakıp onlarla düşüp kalkıp ben temiz kız istiyorum anne diyen erkekler yok mu onlara uyuz olduğum kadar başka bir şeye uyuz olmuyorum. Ey genç kızlar, evleneceğiniz erkeğin geçmişini de araştırın, kendisi ilerde sizinle evlendiği zamanda da, tövbe etmediyse aynı hataya düşebilir. Maaşı yakışıklılığı sizi aldatmasın. Evlilik bir defa olur kişiyi en iyi çevresi bilir bir mahallede bir kişiyi cami hocası hiç tanımıyorsa o kişi ile evlilik kurarken düşünmek gerekir. Erkek dediğin camiye giden erkektir. Namaz kılan, İslam’ı hakkıyla bilen erkek eşine karşı naif olur.
Gelelim kadınların kullanılmasına:
Ey Müslümanım diyen kadınlar ve buna müsaade eden erkekler;
Ey bayanlar: Daracık tayt giyerek, mini etek giyerek bedenini başkasına göstererek ne anlıyorsun! Böyle yaparak kime hizmet ediyorsun?
Bir düşün bir sor kendine ‘‘kapanmak Allah içinse peki ya açık giyinmek kimin için!’’
Hiç sordun mu kendine bu soruyu! Neden peki! Neden açık geziyorsun! Samimi olarak elini vicdanına koy! Tesettüre hakkıyla girenlerin bir amacı var Allah rızası, peki sen kimin rızasını kazanmaya çalışıyorsun! Bu bir eleştiri değil Müslüman kimliği taşıyıp başka kavimlerin hayatı gibi hayat yaşayanlara bir sitemdir.
Ey erkekler: küpe takıp, yırtık pantolon giymek, top sakal bırakmak da nedir! ‘‘Kim bir kavme benzemek isterse oda ondandır.’’ Hadisi şerifini hiç mi duymadın. Gözlerini haramdan sakınmayıp hovarda dediklerinde utanman gerekirken neden gurur hasıl oluyor marifet mi bu yaptığın! Senin kızına kardeşine aynını yapsalar hoşuna gider mi! Aynaya bak kime benziyorsun! Peygamber efendimizin izinden giden gençlik görüyor musun kendinde! Utan ve silkelen, önce sen edepli ol sonra kadınlardan edepli olmasını bekle! Ve kadınları değersiz hor ve hakir görüp kullanmaya çalışma! Yaratılış gereği güçlü yaratılmış olabilirsin ama bu seni kadından üstün yapmaz. Ayette ”üstünlük ancak takva iledir” buyruluyor. Yani kadın erkek Müslüman ve insanlık olarak bir birine eşittir.
Artık toplumda görüyorsunuz ki; tesettürde moda yüzünden gerçekliğini kaybetmeye başladı. Açık kardeşlerimizden ‘‘onlar gibi kapanacağıma hiç kapanmam daha iyi’’ diyenleri duyar gibiyim bu bir bahane değil sadece şeytanın vesvesesinin bir farklı yansıması, o kapanmayı bilmiyorsa sen de İslam’a göre kapanıp onlara örnek olacaksın! Tesettür bilinçtir ayettir hadistir Allah ve peygamber aşkının dışa yansıyan şekli ve nişanesidir. Herkese nasip olmaz bu nimet. Erkek göz kapaklarını haramdan koruyacak kadında tüm bedenini bu İslam’ın kuralıdır. Unutmayın ey kadınlar bedeni kapatmak kolaydır. Ama gözleri haramdan korumak o kadar zordur ki sizden fazla bize yüklenmiştir büyük sorumluluk çünkü günümüzde iş icabı erkekler her yere girip çıkar. Gözler her yere bakar durur haramdan korumak çok zor anlayacağınız.
Gerçek tesettüre girmeyen kadınlar, yani güya modern tesettürlüler sokaklarda açık kadınlardan daha süslü giyinip açıklığa özenecek biçimde topuz, makyaj, kaş alma, tırnak uzatma, daracık pantolon giyme, bilekleri açma gibi şeyleri yaparak sokakta kendini ve kadınlığını erkeğin bakışlarına ve arsızlığına sunmaktadırlar. İslamiyet dışarı çıkarken gösterişi cazibeyi, kibirle yürümeyi bizlere haram kılmıştır.
İslamiyet’ten önce kadının hiç değeri yoktu. Kız çocuğu olanlar hor hakir ve değersiz biri olarak görülürken, İslamiyet geldiğinde kadınlara olması gereken değerler verilmiş bu kötü âdetler tarihin tozlu sayfalarına karışmıştır. Hatta tüm dünya kadınları İslamiyet’in ışığı ve evrenselliği sayesinde bir değere sahip olduklarını anlamışlardır.
Ey Müslüman Kadınlar; erkekler ve erkek patronlar tarafından kullanıldığınızın farkına varın, açılıp saçılmayın. Onların nefislerine kendinizi sunmayın.
Bizi İslam’dan uzaklaştırmaya çalışan emperyalist ve kapitalist düzene ayak uydurmayın, bizi içten yıkmak istedikleri, İslamiyet’i unutturmaya çalıştıkları binlerce kaynak vardır.
Bu kaynaklardan en iç burkan ve en acımasız olanı Keriman Halis’in dünya güzeli seçilmesidir. Jürinin karşısına hayâsından edebinden feragat eden Keriman Halis değildir aslında İslam’ı yok etmeye yönelik adım atılmış ve açık açık vizyona girmiş bir yıkım sinemasıdır. Bu sinemayı artık podyumlarda değil çağdaşlık ve moda adı altında sokaklarda da izliyoruz maalesef…
Size olayı aynen aktarıyorum!
Keriman Halis büyük bir coşkuyla dünya güzeli seçildi?
Peki, Avrupa (Hristiyan) toplumu Keriman Halis’in güzelliğine mi vurulmuştu?
1932 senesinde Cumhuriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla Dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:
“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkâr edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdahale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sutyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini Dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”
Kaynak:
Yalan Söyleyen Tarih Utansın : Mustafa Müftüoğlu
Yeni Rehber Ansiklopedisi : Sayfa 357
Kadınlar İslam’dan başka bir yerde kendini özgür hissedemezler.
İslam hariç diğer ülkelerde kadın sömürü aracı olarak kullanılır. Kadını kölelikten kurtarıp onu evlerimizde sultan yapmıştır İslam. Baş tacı yapmış söz hakkı tanımış, boşanma hakkı bile vermiştir.
Hadisi şeriflerde:
- Kadın, zayıf yaratılışlıdır. Zayıflığını susarak yenin! Evdeki kusurlarını görmemeye çalışın!) [İbni Lal]
- (Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [İ.Lâl]
- (En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir.) [Tirmizi]
- (En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. İçinizde, hanımına en iyi davranan benim.)[Nesai]
- (Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin]
- (Hanımının haklarını ifa etmeyenin; namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]
- (Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.) [R.Nasıhin]
- (Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.) [İ.Asakir]
Yazan: Mustafa Kuş @mustfakus
Üstad eline yüreğine sağlık.. Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Teşekkürlerimi iletiyorum. Umarım ki faydalı olur toplum için.
Allah razı olsun. Elinize, emeğinize sağlık. Toplumsal bir yaramıza değinmişsiniz. Teşekkür ederiz.
Erkeklerin gözlerinin tesettürü kısmı beni mest eťi. Farklı bir bakış açısı
Eline sağlık ınşallah bir çok gencimize bu yazın ulaşır ve allah doğru yolu bulmaları için seni vesile kılmış olursun
Allah razı olsun, inşallah tüm kadınların uyanmasına vesile olursunuz. Biz genç muslumanlar doğru tesettüre girip namaza başlayıp yalnızca Rabbimiz için bir şeyler yapınca tepki gösteren anne babalarımız bilmeden bu tuzağın içindeler. Rabbim onlara da hidayet versin. AMIN
Bir haftadır bildirimler gelmiyor yazılarınızı merakla bekliyorum
Çok güzel anlatmışsınız.👍