Dünya!

Dünya!

Galakside bir nokta evrende toz zerresi bile olmayan sıradan gezegenlerden sadece biri.
Ama tek bir farkı var diğerlerinden biz içindeyiz…

Evrende bu kadar fazla boşluk olması ve evrenin büyüklüğü  karşısında Dünya’nın bir toz zerresi kadar olması bazı kesimler tarafından dünyanın evren karşısındaki önemsizliğinin delili olmuştur. Ancak son yıllarda yapılan gözlem ve deneylerin sonucunda  Dünya’da yaşamın oluşabilmesi için evrenin bu büyüklüğüne ve  bu kadar fazla boşluğa sahip olmasının gerekliliği anlaşılmıştır.  Şayet evren bu kadar boşluğa ve büyüklüğe sahip olmasaydı daha  sıcak olurdu ve ısı yeterince yayılamadığından dünyada yaşam  oluşamazdı. Dünya’nın Güneş sistemindeki konumu da yaşamın oluşabilmesi için son derece hassas ayarlanmıştır. Şayet Dünyamız Güneş sisteminde üçüncü değil de ikinci ya da dördüncü sırada olmuş olsaydı içinde yaşamı ve canlılığı barındıracak özelliğe sahip olamazdı. Yine Dünya’nın uzay içindeki konumu da  oldukça anlamlıdır. Örneğin Astronomi profesörü Guillermo Gonzalez ile teolog ve filozof olan Jay W. Richards’a göre Dünya’nın  Samanyolu galaksisi içindeki oldukça kenarda bulunan yeri insanoğlunun evreni keşfetmesi için çok ideal bir konumda olduğunu yani bu konumun tesadüfler sonucu değil özenle seçildiğini  göstermektedir. Buna göre şayet Dünya galaksinin merkezinde  olsaydı dış galaksilerin gözlemlenmesi mümkün olmayacaktı.

Kuran-ı Kerim’de Buyuruldu ki:

• Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökten yağdırıp kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.

Bakara Suresi, Ayet 164, Sayfa 25, Sure No 2, Cüz 2

Kuran-ı Kerim’de Buyuruldu ki:

• Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.

(Rum Suresi, Ayet 22, Sayfa 407, Sure No 30, Cüz 21

Dünya’nın yüzölçümü 509.200.000 km2dir. Bunun %70’i denizleri; %30’u karaları oluşturur.
Güneş sistemindeki bütün gezegenler arasında yaşamın olduğu tek gezegendir. Diğer bir tabirle zeki yaşam formlarının bulunduğu tek gezegendir.

Allah’a göre sadece sınav için geldiğimiz değeri olmayan bir yer. Okul sınıfı olarak düşünürseniz hepimiz bir sınıfta imtihan oluyoruz. Sınava çalışıp başarılı olanlar güzel yerlere gelirler. Başaramayan ise kötü yere kişinin kendi tercihi.

Bize göre Dünya, insanlar tarafından paylaşılamayan evrendeki en küçük küre, zenginlerin hüküm sürdüğü, fakirlerin hor ve hakir görüldüğü, güçlüklerin güçsüzleri ezdiği acaip bir yer..

Zulmün bitmediği, kaos kargaşa ortamının alevlendiği savaş mekânı… !
Atom bombalarının, kitle imha silahlarıyla gövde gösterisi yapanların güçlü güçsüz kavgası yaptığı, gereksiz acımasız ruhsuz bir yer.

Nedir derdi insanların? Yukarıda anlattığım Dünyayı gözünüzde büyütmeyin bu kadar!
Düşünün Hazreti Adem Alayhisselam dan beri kaç milyar insan öldü, ya da doğdu kim bilir!…

Gerçekten bu dünyada derdimiz derdiniz nedir? Daha mı çok para, daha fazla şöhret mi? “Beni sevmeyen kalmasın” düşüncesi mi?
Nedir bu insanları kötülüğe iten?
Kıskançlık mı? “Kimse benden zengin olmasın, başarılı olmasın” mı dertleri?
“En gözde ben olmalıyım” mı düşünceleri?
Niceleri de bizim gibi dünyayı cennete çevirmeye çalıştı ama öldü. Kimileri ahireti unuttu yatlar katlar yaptırdı göçtü gitti.
Karun dünyanın en zengin kişisiydi belki de..

Kuran-ı Kerim’de Buyuruldu ki:

• Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.
• Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, “Yazıklar olsun size! İman edip de iyi işler yapanlara Allah’ın vereceği mükâfat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur” dediler.
• Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine batırdık. Allah’a karşı ona yardım edebilecek adamları da yoktu. Kendisini savunup kurtarabileceklerden de değildi!

Kasas Suresi, Ayet 79-80-81, Sayfa 396, Sure No 28, Cüz 20)

Bizde Karun gibi dünyalık mı tüm isteklerimiz. Karun ayette bize bir ibret sadece, dünya servetine dünyanın gelip geçiciliğine o kadar güvenmeyin. Allah sizi yerin dibine de batırır zirveye de çıkarır. Mal mülk makam mevki para, altın, döviz gelip geçici şeyler. Çalışmak ibadettir amenna ama israf, tamahkarlık, haddi aşma serveti ile böbürlenme bunlar Allah’ın sevmediği en iğrenç şeylerdir.
Dünya’da fakir varken bir tabloya 400.000dolar para verenler elbette bunun hesabını veremeyecek Allah’a…
Peki bizler bilmiyor muyuz dünya bir han biz de birer yolcuyuz…

“Sultan Süleyman (aleyhisselam)’a kalmadı dünya…” sözünü duymadık yada unuttuk. Allah Süleyman aleyhisselama servet zenginlik hayvanatın dilini anlama, rüzgarı ve cinleri emrine verdi. Ama o hiçbir zaman dünya hevesine sevdasına kapılmadı.

Öyleyse boşverelim dünyayı sıvayalım kolları önce…
Sonra haykıralım tüm sesimizle:

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
اعْلَمُوا أَنَّمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزِينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِي الْأَمْوَالِ وَالْأَوْلَادِ كَمَثَلِ غَيْثٍ أَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَاهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِي الْآخِرَةِ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ

Ayetini hatırlatalım..

Öyle haykıralım ki duymayan kalmasın. Sesimiz kesilene, ciğerlerimiz parçalanana kadar, can emanetini teslim edene kadar söyleyelim:

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

• Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından ibarettir. (Nihayet hepsi yok olur gider).
  Tıpkı şöyle: Bir yağmur ki, bitirdiği bitki çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurumaya yüz tutar da sen onu sararmış olarak görürsün. Sonra da çer çöp olur. Ahirette ise (dünyadaki amele göre ya) çetin bir azap ve(ya) Allah’ın mağfiret ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldanış metaından başka bir şey değildir. (Hadid Suresi 20)”

Söyleyelim ki duysun kulaklar, açılsın gözler…
Bitsin bu fani istekler… Silelim şu dünyayı gözümüzden gayemiz Allah rızası olsun…

Belki ben dünyayı kurtaramam ama tek bir kişinin hayatını değiştirmek için bir şey yapabilirim düşüncesiyle yazıyorum her yazımı, lütfen bildirim atıyor diye kızmayın darılmayın sıkılmayın…
Şu dünya da kalp kırmaya değmez hiçbir şey için nicelerinin anneleri çocukları evlatları can verdi. Şimdi yanınızda yoklar. Dünyalık şeyler isteriz dünyalık yaşarız…
Dünya bizim gözümüzde ne kadar büyük değil mi?
Oysaki Allah katında hiçbir değeri yok!
Bu kadar değersiz bir evrenin bir parçası olmak Allah’a güzel bir şekilde ibadet etmekten geçer!.
Dünya sonu olan bir gezegendir…
Ve elbet bir gün sona erecektir…
İnsan ona kaos desin dursun…
Allah ona KIYAMET günü diyor…

Yazan :Mustafa Kuş @mustfakus

Yorum Gönder